HABERBG.NET|Bulgaristan haber sitesi

Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz!


 

40 YIL ÖNCE ZORLA İSİM DEĞİŞTİRME, BULGARLAŞTIRMA ve TÜRKLERİN DİRENİŞİ



40 yıl önce Bulgaristan’da bir soykırım yaşandı. Todor Jivkov yönetimindeki rejim hükümeti, Türkleri zorla asimile etmeğe kalkıştı.


 Asimilasyon, önce isimlein değiştirilmesiyle başladı. Ardından Türk benliğini yok etmek için baskılar başladı. Türkler, boş ellerle  ordu ve polis kuvvetlerine karşı direndiler. 


Bulgaristan Türklerine, yıllardan beri sinsice uygulanan asimilasyon politikaları, insan haklarını ihlaller, baskılar Aralık 1984 yılında açığa çıktı ve doruk noktasına ulaştı.

1984 Aralık ayının son haftasında Güney Bulgaristan’da, Kırcali sancağında köyler milis ve asker tarafından sarıldı. İnsanları evlerinden çıkarıp zorla belediyelere götürüp isimlerini değiştirmeye başladılar. 


Bunun en belirgin (bariz) ve ilk örneği 24 Aralık 1989’da yaşandı. Kirkovo (Kızılağaç) ilçesi Kocadere (Gorski izvor) köyü sabahın en erken saatlerinde saat 04.00’de milis ve asker tarafından basıldı. İnsanları evlerinden çıkarıp zorla muhtarlığa götürüp isimlerini değiştirmeye başladılar. 

İsim değiştirme sürecini asker, içişleri birlikleri, polis ve istihbarat birimleri yürütüyorlardı. Türkler, Parti ve hükümet binalarının önlerine toplandılar. Adlarının değiştirilmesine razı gelmediklerini haykırdılar. Elbette bu sesleri dinleyen yoktu. Halkı dinleyecekleri yerine üzerlerine ateş açtılar. Bu kadarını da beklemeyen halk panik içindeydi. Ama direnişe devam ettiler. İlk kurşun sesi Kırcali sancağı Mleçino (Sütkesiği) köyünden geldi. 

 

◾Asimilasyona İlk tepkiyi Tosçalılar verdi. 

 Asimilasyon başlamıştı. Hükümet güçleri evlere giriyor ve insanları döverek zorla Bulgar adını imzalattırıyorlardı. 

 Tosçalı halkı sıranın onlara geldiğinin farkında idiler. Bu vahşice harekete nasıl karşı duracaklarını konuştular. Sonunda 24. Aralık 1984 pazartesi günü belediye merkezi olan Sütkesiği (Mleçino) köyüne gidip isimlerinin değiştirilmesine karşı olduklarını anlatmak için parti ve devlet büyüklerine anlatmak kararı aldılar.


 Tosçalı gençleri 23 Aralık 1984 Pazar günü,  komşu köylere giderek o köylerin gençleriyle beraber halka Sütkesiği köyüne toplanacakları haberini ulaştırdılar.    

 


◾Tosçalı’dan ve diğer çevre köylerden gelenler, Sütkesiği (Mleçino) halkıyla buluştular. Sütkesiği köyü meydanı doldu. Bu Pazartesi günü, soğuk, kar, kış demeden on binlerce Türk, “Biz Türk’üz, Türk kalacağız” sloganlarıyla Sütkesiği Belediye binasının önünde toplandılar. 


Bulgar polisi ve güvenlik kuvvetleri ellerinde ağır silahlar ve tanklarla bastılar. Polis, korkutmak için ağaç dallarına ateş açtı. Yerinden kımıldayan olmadı. Sütkesiği köyüne toplanmış olan halkı zorbalıkla dağıttı. Birçok kişi tutuklanıp gözaltına alındı. Birçoğu da dayaktan geçirildi. Geride kalan halkı da asker ve polisin silahları önünde evlerine kadar götürdüler. Polis, mitingi örgütleyen ve liderlik edenleri tutukladı ve yapılan işkencelerle meşhur olan Belene adasına gönderdi.


 Daha ertesi günü konuyla ilgili protesto gösterileri Benkovski köyü, Mestanlı kasabası merkezinde ilçe köylerinin de katılımıyla başladı ve kan gövdeyi götürüyordu. Olaylar Dünya kamuoyunun gündeminde de yer almaya başladı. 


◾25 Aralık 1984 tarihinde Killi (Benkovski) köyünde 2000 kişi protesto mitingine toplandılar. İstekleri hep aynı “Biz Türk’üz Ve Türk olarak kalacağız”. Adlarınız değiştirilmeyecek sözü verildi. Çevre köyler-den gelenler ve Killi halkı geri dönerler. Ancak çok geçmeden anladılar ki aldatılmışlar. 26 Aralık 1984 tarihinde  Killi ve çevre köylerin halkı yine toplandılar. Bu gün 2000, 3000 derken halk kitlesi 4000 kişiye ulaştı. Emniyet derhal Kırcali ve Smolyan (Paşmaklı) emniyetinden takviye için polis güçleri gönderdi. Etraf polis ve askerle sarılı. Halkın tek bir isteği var. “Türk adlarımızı vermeyiz. Bulgar adı istemiyoruz”. Yetkililerle konuşmak isterler. Fakat yetkililerden cevap yerine polis ve asker birlikleri halkın üzerine ateş açtılar.


◾ Hak arama mücadelesinde, Kayaloba’dan annesinin sırtındaki 17 aylık  Türkân bebek, yine Kayaloba’dan Ayşe Hasan ve Kitna (Yakuplar) köyünden Musa Yakup, silahlı kişiler tarafından vuruldular. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Musa da hayatını kaybetti. 


 



◾26 Aralık 1984 tarihinde Mestanlı (Momçilgrad) kasabasının merkezindeki alana komşu köylerden gelenlerle Mestanlı halkı top-landılar. İlçenin köylerinden binlerce insan Mestanlı’ya gelmiş ve adlarının değiştirilmesine karşı çıktılar. Parti yetkilisi, siz Bulgarsınız onun için adlarını değiştireceğiz sözlerine karşı halk “Biz Türk’üz Ve Türk olarak kalacağız”, Türk’ten Bulgar olmaz” sloganlarıyla cevap verdiler. Ortalık inliyordu.  


O gün dağ köylerinden gelenlerle birlikte iki çocuk annesi, Hüsniye Atasoy da katıldı. Kırcali’nin Çatak köyünde doğmuştur. Ticaret lisesi mezunudur. Özel işkence için eğitilmiş kırmızı bereliler ateş emrini bekliyorlardı. Bu durum karşısında paniğe kapılan kişiler oldu. Onları cesaretlendirmek için: Hüsniye, “Korkmayın, kardeşlerim, bizler davamızda haklıyız! Onlar korksunlar! Kahrolsun Jivkov rejimi!” derdemez silâh sesleri duyuldu. Ertesi gün (27 Aralık) iki astsubay Hüsniye’yi tutukladılar ve polis dairesine götürdüler. Oradan Belene adasına. Belene adasına gönderilen ilk Türk kadınıdır. Bir süre orada kaldıktan sonra Razgar’ın Bulgar köyü olan Pisanets köyüne gönderdiler. 1989’da Türkiye’ye göç etti.  

26 Aralık direnişinde, polis halkı dağıtamayacağını anladı. Takviye kuvvetlerinin gelmesiyle halkı dağıtabildi. Halk dağıtıldı. 


Ancak halk, yarın yine toplanıp isim değiştirmeye karşı olduklarını anlatmak için yeni miting (27 Aralık) düzenleme kararı aldılar. 


 Ertesi Gün (27 Aralık 1984)Mestanlı’da İsyan Hareketi dinmedi, devam etti.


◾27 Aralık 1984 Mestanlı sokakları daha da kalabalıktı. Binlerce insan Rodoplar’ın dağ köylerinden Mestanlı’ya hareket etti. Yeniköy (Çayka), Tokatçık (Tokaçka), Alibey konağı (Nanovitsa), Yenicuma  (Raven) daha onlarca köylerden gelenlerle on bine yakın insanla kasaba doldu, taştı. Yine aynı sloganlarla isteklerini dile getirdiler. “Biz Türk’üz, Türk kalacağız!” sloganlarıyla direniyorlardı. Komünist partisi sekreterinden bu haksızlık için cevap alacaklardı. Halk, Komünist Partisi binasını kuşattı.


Polis, asker ve tanklar kasabayı bastı. Kırcali’den otobüslerle gelen, Darıdere (Zlatograd) kasabasından getirilen milisler (polisler) ve Momçilgrad milisleri halkın üzerine yürüdüler. Hak arayanları asker, polis, kızılbereliler çembere aldılar. “Dağılın yoksa canınızı yakarız “ diye bağıran askerler arada bir havaya kurşun sıkıyorlardı. Silâh sesleri kesildi. Süngü tak emri verildi. Sanki karşılarında eli silâhsız bu ilçenin insanları değil yabancı bir ordu bulunuyordu. Başarılı olamadıktan sonra tüfek dipçikleri devreye girdi. Daha sonra da ateş açmaya başladılar.


◾ Bugünün bilançosu ağırdı. Hak arayanlardan Raven (Yenicuma) köyünden daha hayatının baharındaki 16 yaşındaki Mümin Ahmet Mustafa (1969-1984), Nanovitsa’dan (Alibey Konağı) Yusuf Halilibrahim, Momçilgradlı (Mestanlı) Mehmet Halil, Drumçeli (Göçler) İbrahim İbrahim, Svobodalı (Şekimler) Mustafa İbrahim, Gors-ko dülevo (Cebel ayvalığı) köyünden Mustafa Osman, Hayranlar (Gruevo) köyünden Mustafa Ali ve Abdülaziz Bekir hayatlarını yitirmişlerdir. Austalı (Bayramköy) Aliosman Ali kaçtığı Dobriçte yakalanıyor ve emniyette hayatını yitiriyor. Mestanlı’ya, dağ köylerine halkı toplayan iki arkadaş Mustafa Ömer ve Osman Mehmet de yakalanmaktan kurtulamıyorlar. 


 26 ve 27 Aralıkta direnişçiler dağıldıktan sonra tutuklamalar, poliste dayaklar, Belene adasına sürülenler, mahkemeye verilenlerin ardı kesilmedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

* Yazılan yorumlardan site sahibi sorumluluk taşımaz !

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.

***
ВАЖНО: Няма да бъдат толерирани нецензурни коментари, расистки изказвания и обидни мнения. Те ще бъдат премахвани.

Съдържанието на HABERBG.NET и технологиите, използвани в него, са под закрила на Закона за авторското право и сродните му права.

Site haberlerin en altında reklam