Emin Balkan, Nuri Turgut Adalı için yazdı



        Türklüğün Yılmaz Savunucusu Nuri Turgut ADALI


Gençlik yıllarının ilk zamanlarından başlayarak ömrünün sonuna kadar Türk kimliğini koruma ve Türklüğü yaşatma uğrunda doğrularından asla vazgeçmedi. Hayatının 23 yılı cezaevlerinde, temerküz kamplarında ve sürgünlerde geçti. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından gazi unvanı verilen Nuri Turgut Adalı yirmi yıl önce 5 Ağustos 2004’te hayata gözlerini yumdu.


22 Kasım 1922 yılında Kırcaali ilinin Kızılağaç ilçesine bağlı Ada köyünde doğan Nuri Turgut Adalı, Kaşıkçılar ve Hatipoğulları köylerinde geçen ilk ve orta okul yıllarından sonra öğrenimine Şumnu Nüvvap Okulunda devam etti. Öğrenimi sırasında Kemalist görüşlerinden dolayı okuldan uzaklaştırıldı.


Gümülcine ve Kırcaali illerinde öğretmenlik yapan şair Adalı, 1945-1946 yıllarında yazdığı şiirler ve düşünceleri ile halkı etkilemesi sebebiyle Rositsa toplama kampında tutuklu kaldı. 1950 yılında Komünist Bulgar rejimi tarafından Belene kampına gönderilen Adalı, burada üç yıl tutuklu kaldı.


Bulgaristan’da cezaevlerinde en uzun süre tutuklu kalan kişi olan Adalı, Sofya Büyükelçiliği vasıtasıyla soydaşların uğradığı haksızlığı ve zulmü, Türklerin sahip olduğu etnik ve dini değerlerin kısıtlanmaya başlandığını yazdığı rapor ile dönemin Türkiye Cumhuriyeti başbakanı Adnan Menderes’e bildirdi.


1984 yılında başlayan asimilasyon politikaları kapsamında zorunlu İsim değiştirme sürecinde cezaevinde bulunan Nuri Turgut Adalı, adını karşı koymadan değiştirdi çünkü bu eylemin arkasında Sovyetler Birliği’nin durduğuna inanıyor ve mukavemetin anlamsız olduğunu biliyordu. Ancak karşı gelmemesinin asıl nedeni ise asimilasyon politikasının buraya kadar geleceğini yıllar öncesinden bildiği gibi, çok sürmeden isimlerin tekrar geri verileceğini de öngörüyor olmasıydı.


Komünist Bulgar rejimi tarafından üç kere Belene ölüm kampına, üç kere cezaevine, bir kere sürgüne, iki defa da ev hapsine mahkum edilen Adalı 1989 zorunlu göçüyle Türkiye’ye ilk gönderilenler arasında oldu. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti kendisine “Gazi” ünvanını verdi. Nuri Turgut Adalı Türkiye’de Bulgaristan Türklerinin hak ve özgürlüklerini savunmaya devam etti. Çifte vatandaşlık hakkını elde ettikten sonra yaz dönemini çok sevdiği ve özlem duyduğu Ada köyünde geçirmeye başladı.


Nuri Turgut Adalı’ya göre şiir yazmak yaşamaktır. Baskıya hazır, ancak basılmadan önce el konulan üç şiir kitabı vardır. Bunlar : Masum Simalar, Gençlik Anıları ve Ayrılık’tır. Günümüzde basılmış bir şiir kitabı vardır : Hapishaneden Şiirler.


Şair Zindan’da şiirinde belirtiği gibi bütün mücadelesini Bulgaristan Türklerinin hak ettiği şartlarda yaşaması Türkçe’nin yok olmaması için vermiştir. Türklerin hak ve özgürlüklerine kavuşması ona yaşadığı bütün işkenceleri ve acılarını unutturacaktır.


Nuri Turgut Adalı gibi kahramanlarımızın kabirlerinde rahat olmaları için ömürlerini adadıkları Türklük mücadelesine Balkanlar’da sahip çıkarak Türk kültürünü yaşatmak asıl görevimiz olmalıdır.


Sönmeyen Meşale, milli kahramanız geçmiş dönem BAL-GÖÇ Yönetim Kurulu Üyemiz Sayın Nuri Turgut Adalı’yı ölüm yıl dönümünde bir kez daha saygı, şükran ve rahmetle anıyoruz.



Kaynak: Prof. Dr. Emin BALKAN   Bal-Göç  Genel Başkanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

* Yazılan yorumlardan site sahibi sorumluluk taşımaz !

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.

***
ВАЖНО: Няма да бъдат толерирани нецензурни коментари, расистки изказвания и обидни мнения. Те ще бъдат премахвани.

Съдържанието на HABERBG.NET и технологиите, използвани в него, са под закрила на Закона за авторското право и сродните му права.

Site haberlerin en altında reklam

Efsane halterci Naim Süleymanoğlu'nun Bulgaristan Mestanlı şehrindeki evi müze oldu 〓〓〓〓〓〓〓〓〓〓〓〓

Naim Süleymanoğlu'nun müzeye dönüştürülen evinde ünlü haltercinin yaşamı anlatılıyor