🔺 Bulgar askerlerin cenaze töreni geçidinde yer aldı |
DEVAMI
Aynı yılın ''Zora'' gazetesinin 17 Kasım tarihli sayısında Bulgar delegasyonunun yanı sıra, Bulgar askerlerin cenaze töreni geçidinde yer aldıklarını yazar.
20 Kasım'da Zora gazetesi , "Genel Daskalov 'un Türkiye Dışişleri Bakanı Saraçoğlu ile yaptığı görüşmesinde , Bulgar generali şunları söyler:
''Sizin huzurunuza çıkarak Bulgar Çarı ve Bulgar Hükümeti ile Bulgar toplumu adına dost Türk halkının Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Kemal Atatürk'ün ölümüyle yaşadığı ağır kayıp dolayısıyla başsağlığı dileklerimizi iletiyorum.İlk önce Atatürk'ün kabrinde derin saygıyla eğilmek istiyoruz ve Türk halkına sabırlar ihsan eylesin.Atatürk öldü, ancak onun çizdiği yolu Türkiye'nin takip edeceğine inanıyoruz''.
Dışişleri Bakanı Saraçoğlu şöyle yanıtlar:
'' ...Türk hükümetinin ve Türk halkının,Bulgaristan'ın da bizim büyük üzüntümüze ortak oldukları için müteessir olmaktadır''.
KEMAL ATATÜRK İÇİN BULGAR MECLİS TOPLANDI
22 Kasım 1938 tarihli sayısında "Zora" gazetesi şu başlıkla yayınlandı: "Kemal Atatürk için Sofya'da bir anma toplantısı" (telaffuz edilen konuşmalar).
Haberde şöyle yazar:
'' Bulgar-Türk Topluluğu,Bilimler Akademisi'nin salonunda akşam saat 18.30'da,Türkiye Cumhuriyeti kurucusu merhum Kemal Atatürk için bir anma toplantısı düzenledi.Toplantıya başta Başbakan Köseivanov olmak üzere Bakanlardan Prof. Filov,Kojuharov,Nedev, ve Pavel Gruev katıldı.Devlet Bakanı Sn. Berker ve heyeti, Yunan Dışişleri Bakanı Diamantopoulos, Dışişleri Bakanlığından üst düzey yetkililer ve çok seçkin kişiler katıldı''.
İlk konuşmacı, Bulgar-Türk Derneği Başkanı Prof. Petko Stoyanov'un şu konuşmasıyla başladı:
- '' Kemal Atatürk, Türk halkı arasın da şimdiye kadar doğmuş en büyük kişilerdendir.O, kendi halkının tarihinde, yeniden diriliş ve devlet bağımsızlığını garanti eden görkemli antlaşmanın yaratıcısıdır. "
Prof. Petko Stoyanov katılımcıların ayağa kalkmalarını ve bir dakikalık saygı duruşunda bulunulması çağrısında bulundu.Daha sonra sözü Ankara'da eski bakanlık görevlerinden sayın Todor Pavlov aldı:
''Türk halkı büyük oğuluna yas tutuyor. Ama Atatürk kimdi?1923'te cumhuriyeti ilan etti ve yeni bir anayasa ile aşağıdaki ilkeleri getirdi:egemenlik halkındır, mantıksal olarak tüm yasama ve yürütme gücü halkın elinde.Türkiye Cumhuriyeti barışçıldır, dinin devletten bölünmesi tamamlanır, kadının aşağılayıcı konumdan çıkması büyük reformcunun arzuladığı hayallerinden biriydi.
Onun bu cesareti bize başka bir kişiliği hatırlatıyor: Petır Veliki.Atatürk kendisi fereceleri ve fesleri kesiyordu,Petır Veliki'ye gelince o da Boyarların sakallarını kednisi keserdi.Bulgaristan'dan görev yapmak üzere Ankara'da bulunan 25 Bulgar bahçıvanının çalışmalarını ne kadar ilgi gösterdiğine şahit oldum.
Sık sık Bulgarların dünyanın en iyi bahçıvanları olduğunu söylerdi.Bakanları ve üst düzey yetkililere örnek olarak uzak ülkelere gitmemelerini ve komşu Bulgaristan'daki sorunlara nasıl bir çözüm getirildiğini sordururdu''.
🔺 Atatürk'ün Sofya'da olduğu yıllarda çekilmiş bir kare |
GENERAL JEKOV, ATATÜRK İLE OLAN GÖRÜŞMELERİNİN ANILARINI ANLATTI
Üçüncü konuşmacı olarak Bulgar ordusunun eski Generali N. Jekov,Atatürk'ün Sofya'da iken Akeri Ataşe görevi sırasında yaptıkları görüşmelerinin anılarını anlattı:
''1914 sonbaharıydı.Ordu Merkezi'ne Askeri Ataşe olan Kemal Atatürk geldi.Bu benimle olan ilk görüşmesiydi...Daha sonra birkaç kez kendisiyle görüştüm.Heyecanla, savaşlarda kendilerini bu kadar çekici bir şekilde gösteren Bulgar askerinin dinamiklerini ve ahlaki güçlerine hayran olduğunu söyledi.
Diğer konulara da değindik - dini, tarihi ve politik.Düşünceleri içerikten fışkırdı.Ve bugün onun büyük davasını görerek, bir an bile olsun iktidarı kendi gücünü artırmak için kullandığı düşüncesini aklımıza gelmemeli.Hayır, o davasını hayal etmişti.Net bir görünümü ile gücünü sadece hayallerini gerçekleştirmesine izin verdi.
Yeni bir Rönesans ve güçlü Türkiye hayallerini, gerçekleşmeden önce onu heyecanlandırırdı ve rahatsız ederdi.Ülkemizde kaldığı süre boyunca çok şey aldı. Bu şey Kemal Atatürk'ün konuştuğu davaları olan birçok Bulgarların önünde saklanmadı.Katılan yetkililer,Bakan Berker'a başsağlığı ilettiler".
Çar Boris'in sık uğradığı mekan: Türk Büyükelçiliği
Ankara'nın Daily Telegraph gazetesi temsilcisi 'Atatürk'ün Mirası' adlı yazısından bir bölümünü yayınlayan 22 Kasım 1938 tarihli 'Zora' gazetesinde şunlar yazar:
'' İngiliz gazetecinin,Kemal Atatürk'ün ölümünden önce bir arzusunu dile getirdiğini öğrenir.4 milyon İngiliz sterlini olan servetini üçe böldü.Üçte biri uzun zamandır arkadaş olan kişinin üç çocuğunun yetiştirilmesine ayrılmıştır ve miraşçı olmuştur. Vesayetçinin sözlerine göre o İsmet İnönü ve herhangi zenginliği yoktur.Üçte ikisi ise Atatürk'ün manevi kızı olan Sabiha Gökçen'e verildi, geri kalanlar da hizmetkârlarına verilmesi istemiştir''.
1926-1930 yıllarında Türkiye Cumhuriyeti'nin Sofya Büyükelçisi Hüsrev Gerede Bey idi.Hüsrev Bey diğerlerinden farklıdır.Bulgar makamlarının ona karşı tutumları farklı ve hatta ayrıcalıklı.Altan Deliorman, 'Atatürk ve Balkanlar' eserinde Çar Boris'in çok sık Türk Büyükelçiliğini ziyaret ettiğini ve diğer elçiliklere nadir gittiğini yazar.Bulgar kralı arasındaki bu ilişki, Mustafa Kemal'e karşı duyduğu olağanüstü saygıyla açıklanmaktadır.Türk Cumhurbaşkanı, Çar Boris'in samimiyetine kayıtsız kalmıyor.Ona 'Nutuk'un çok lüks bir kopyasını hediye olarak yolladı.
Prof.Mümün Tahir
* HABERBG.NET'in onayı alındıktan sonra yazı materyalinin yayınlanmasına kaynak gösterme şartıyla izin verilir.