🔺 Bulgar Milli Meclisteki 17 Türk milletvekili ile iyi arkadaş olur |
DEVAMI
Bulgar Milli Meclisteki 17 Türk milletvekili ile iyi arkadaş olur
Atatürk'ün buradaki komşusu Adalet Bakanı Hristo Popov'dur.Popov,Bulgar siyasetçi,Liberal partinin kilit isimlerindendir.1913-1918 yıllarında dönemin Başbakanı Vasil Radoslavov'un birinci ve ikinci kabinesinde Adalet Bakanıydı.Atatürk,Sofya'ya savaş sonrası dönemde gelmiştir.Buradaki insanlar Balkan Savaşı'nın trajedisini aşmaya çalışıyorlardı.Lord Kinross yazdığı ''Atatürk'' eserinde şöyle ifade erder:
''Bulgarlar,Türklere karşı düşmanca duygularını unutmaya gayret ediyorlar''.
''Balkan Savaşları'ndan sonra Bulgaristan'ın iç durumu karmaşıktır.Savaşların bitiminde ve sonrasında meydana gelen ekonomik ve mali zorluklar hızla aşılmıştır.Herhangi bir zarar görmediği için ordunun gücü korunmuştur.Sırbistan ve Yunanistan'ın Makedonya'ya karşı intikam duygusu aynı zamanda Romanya'nın Dobruca için intikam hareketlerine yönelik yeni dış politika kavramı hızla gelişiyor.Bu fikir Makedon lobisi tarafından körükleniyor ve siyasi çevrelerde çok sayıda taraftar elde etmiştir.Ferdinand kendini tahtta istikrarlı hissetmiyor.Savaştan önce ve savaş sırasında iktidarda olan bazı partiler etkilerini yitirmiştir.
Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcından bu yana partilerin bölünmesinine yol açan Üçlü Mihver ile Antant arasında 'müttefik seçimi' partileri bölmüştür.1913 yılında yapılan 16. Parlamento seçiminde Vasil Radoslavov hükümeti 204 milletvekili sandalyesinden 94'nü kazanıyor.Elbette Solcuların da başarısı var;çiftçiler 48,Sosyayalistler 19-18 sandalyeye hakimdi.Nitekim Vasil Radoslavov hükümeti kendini güvenli hissetmiyor ve Şubat 1914'de yapılan 17.Parlamento seçimlerinde Müslümanların oyları sayesinde kıl payı çoğunluğu sağlıyor''.
Sofya'daki ilk günleri sıkıcı gelir
13 Ekim 1913'de Türkiye'nin yeni Sofya Büyükelçisi Ali Fethi Okyar olur.Bir diplomat olarak gerçek bir Avrupalı gibi davranır ve kısa bir süre içinde Bulgar toplumunun sempatilerini kazanır.Mustafa Kemal Fethi Bey'den hiç ayrılmaz iyi arkadaş olurlar.Başlangıçta Mustafa Kemal soğuk davranır,ancak daha Selanik'de Bulgarcayı öğrendiğinden tanınmış kişiler ile iletişim kurmasına yardımcı olur.Sofya'daki ilk günleri sıkıcı gelir.Zamanını daha çok Büyükelçilikte geçirir.Madam Corinne'ye yazdığı mektubunda Mustafa Kemal şöyle der:
''Burada kış çok soğuk.Kışın eğlenceli akşamları meslektaşlarımla Büyükelçilikte geçiriyorum.Bu hiç hoşuma gitmiyor''.
Daha sonra, başkentin fırtınalı hayatına girer.Sofya'nın meşhur mekanlarını çok sık dolaşmaya başlar.Gittiği mekanlardan bazıları:''Yeni Amerika'','' Batenberg'', ''Vahşi Horozlar '', ''Macar kazino'' ve ''Slav muhabbeti''. Bu mekanlar dışında Sultana Raço Petrova'nın salonuna ziyaret eder,Generaler Stiliyan Kovaçev ile Nikola Jekov'a misafir olur,gazeteci Georgi Nikolov ve çok sayıda meslektaşı ile iletişim halindeydi.
Bulgar Milli Meclisteki 17 Türk milletvekili ile iyi arkadaş olur
Bazı Makedon asker kökenli devrimcilerle de bir araya gelir,onu hemşehrisi gibi kabul ederlerdi:Milletvekili Dime Açkov,General Protogerov,tarihçi Pando Derov vs.Özellikle de Bulgar Milli Meclisteki 17 Türk milletvekili ile iyi arkadaş olur.Bunlar arasında en iyi arkadaşları Varnalı Zümrüzade Şakir Bey,Rusçuklu Hafız Sadık,Kavalalı İsmail Hakkı,Kırcaalili Salim Nuri,Aytoslu İbrahim Efendi.
Sultana Raço Petrova'nın anılarında Atatürk hakkında şöyle der:
''Genç, mütevazı,ne de çok yakışıklı,ne de çirkin.İnsan bu kadar düşünemezdi,cesur ve kalbinde tutuşan vatan aşkı.Kemal az konuşur, çok dinler ve herşeyi hemen hatırlardı.Bulgarcayı çok az konuşabilmesine rağmen Bulgarların ortamına girip arkadaş edinmeye çalışıyordu''.
Dimitrina ile tanışıyor ama yolları ayrılıyor
Evindeki bir kabulünde General Stiliyan Kovaçev ile ailesine sıkı dostlukları gelişir.Zamanla daha sık görüşmeye başlıtyorlar ve Balkan Savaşı'nın anılarını paylaşıyorlar,askeri sanat hakkında uzun uzun konuşuyorlar.Lakin General Kovaçev,Mustafa Kemal'in askeri bilgi ve yeteneklerinin olduğu farkında .İlk başta Generalin kızına pek ilgi göstermiyor.Fakat zamanla Dimitrina üzerinde güçlü bir izlenim yaratmaya başlar ve her baloda Dimitrina ile dans etmesi için ayağa kaldırır.
Birlikte Borisova bahçesinde Çamkoriya ve Vitoşa'da yürüyüşe çıkıyorlar.Bir defasonda Dimitrina ile görüşmesinde Türkiye'nin Avrupalılaşmasına dair fikirleri beyan ediyor,kadını muhafazakarlık ve dini fanatizm zincirlerinden kurtarmak istediğini beyan ediyor.Türk kadını da sizin gibi balolara gitmeli ve dans etmeli ,bu köleleşmiş zincirleri kırmak gerekiyor,demiştir.O kadar çok aşık olur ki hayallerindeki Avrupalı kadına ama hasbelkader yolları ayrılıyor.
Mustafa Kemal hiç onu unutamadı,ayne şekilde Dimitrina da.Dimitrina'nın yakınları anlattıklarına göre 9 Ağustos 1966 vefatına kadar her zaman Mustafa Kemal'i andığını söylerler.
Prof.Mümün Tahir
* HABERBG.NET'in onayı alındıktan sonra yazı materyalinin yayınlanmasına kaynak gösterme şartıyla izin verilir.